Çarşamba, Aralık 7

Başım Belada

hayatım boyunca ders açısından uslu bir kız oldum. itiraf ediyorum gerektiğinde yalakalık yaptım gerektiğinde tüm içtenliğimle (!) gülümsedim. o kadar inandırıcıydım ki kimse sorgulamadı bile. ama bu kez başım belada ve gerçekten masumum!
olay şöyle gelişir:
iki tane sınavın olduğu iğrenç günlerden biridir. (matematik ve edebiyat)
ilk olarak matematik sınavında, sırada yazan saçma bir şeyi kopya sanan hoca 'işine yaradı mı bari?' diye sorar. açıklamaya çalışırım dinlemez, yanına gider konuşurum 'kimi kandırıyorsun?' der. Hayır, yazılanı silmese kanıtlayayım matematikle ilgisi olmadığını? KENDİSİ sildi! anlatamıyorum ki! Sınavın sonuna doğru tabi benim kafa dağıldı ne soru okuyorum ne başka bir şey. Verdim kağıdı kurtuldum.
daha sonraki olay çok daha ilginç. Hoş bir edebiyat sınavı, zümreye nezaket ve iyi niyetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz burada.(!) şükürler olsun ki bu kez sonuna "Başarılar" yazıp gülen yüz koymamışlar. Bu da bir gelişme. Her neyse, tabi sınavıma odaklandım ben yazıyorum. Hoca zaten dengesiz(en kibar açıklama olarak söylüyorum bunu. her neyse sınavda birini telefonla kopya çekerken yakaladı bu adam. Tabi sinirler tavanda, Azrail gibi gezinip duruyor başımızda. Benimde arkamda oturan çocuk, sınavdan çakmayayım diye benim kağıda bir göz atıyım demiş. Benim bir problemim yok, farkında bile değilim. Son kontrolleri yapıyorum. hoca birden kağıdı çekti aldı başladı bağırmaya "Neden kağıdını gösteriyorsun" diye. Ben bilmiyorum, farkında değilim tınlamaz. Zaten kağıdı aldığına çok takmamıştım, bitmişti zaten sınav. Adam kağıdı işaretlemez mi! gittim yanına "Gösterdin de gösterdin" diyor anlatamıyorum derdimi. Öbür dersimizde onunla. Adam geldi derse ben tabi sakinleştim o arada. bir arkadaş geldi yanıma hoca disiplin dilekçesi yazıyor diye. Gittim yanına, anlatmaya çalışıyorum derdimi, dinlemiyor. Bakıyor öyle suratıma. Hala kafasında ne kurduysa onda. Kopya çeken arkadaş açıklamaya çalışıyor, Cadenta'nın suçu yok, ben baktım diye onu da dinlemiyor. Bir ara başladım hocaya bağırmaya, adam hala tınlamıyor. Sonra zihnimden çok şiddetli görüntüler geçmeye başladı benim. Ama bildiğin kafasıyla gövdesinin ayrıldığını falan hayal ediyorum. Çıktım gittim sınıftan.(İtiraf ediyorum bu esnada ağlamış dahi olabilirim xD) ona gideriz yok, buna gideriz yok, kafalarına bir öğrenci fikri yerleştirilmiş değiştiremiyoruz... Bir de hocaların yüzlerinde haşin bir zevk ifadesi. Adamlar ben üzüldükçe mutlu oluyor sanki! Aslında sankisi falan da yok.



Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML